İş sağlığı ve güvenliği denildiği zamanda akla yalnızca 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gelmektedir. Ancak bazı meslekler bakımından durum iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uyum ile sınırlı kalmamaktadır. Nitekim setlerde çalışan işçilerin sağlığı ve güvenliği açısından önem arz etmektedir. Bu durumun en önemli göstergesi olarak, 19 Şubat 2015 tarihli ve 29272 sayılı Resmi Gazete yayınlanan İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyerleri Tehlike Sınıfları Tebliğinde Değişiklik yapılmasına Dair Tebliğ ile film ve dizi setleri “az tehlikeli” sınıftan “tehlikeli” sınıfa alınması gösterilebilir.
Örneğin bir sinema filminde yol kenarında, bir gökdelenin üzerinde, dağın yamacında yalnızca oyuncular görülmektedir. Ancak ekip olmadan filmin izleyiciye sunulması neredeyse imkansız olduğu gibi, sürecin sağlıklı bir şekilde tamamlanması da imkansızlaşacaktır. Peki belirtilen ve görece tehlikeli olabilecek yerlerde çekimi yapan kameramanın, ışık ve ses ekibinin güvenlikleri hakkında neler yapılabilir? Oyuncu kendini nasıl daha güvende hissedebilir? Set ve grip ekibi bakımından olası tehlikeler nelerdir? Genel anlamda setin ve ekibin güvenliği nasıl sağlanabilir? Tüm bu soruların cevabını mesleği icra etmeyen birinin vermesi doğal olarak zorlaşacaktır, ancak bu soruların mesleğin emekçileri ve bu riskleri bizzat atlatmış kişiler tarafından çözüm önerilerinin sunulması paha biçilmez bir kaynak olacaktır.
Ne mutlu ki, setlerde bu risklerin tamamını yaşamış, risklerden ders çıkarmış olan medya sektörünün emekçilerinden Sinema Televizyon Sendikası, Oyuncular Sendikası ve Sinema Emekçileri Sendikası bu konuda Setlerde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Rehberi'ni ("Rehber") yayınlamıştır. Rehber'de de vurgulandığı üzere, gerçekten de "setler gizli tehlikelerle dolu çalışma alanlarıdır".
Rehber kapsamında öncelikle setlerde herkesin uyması gereken ve prodüksiyon sürecinde genel olarak çıkabilecek risklerin nasıl en aza indirilebileceği konusunda yol gösterilmiştir. Set düzeninin yanında farklı risk senaryoları ele alınarak çözüm önerileri sunulmuştur.
Bunların yanında ekiplerin kendi içlerindeki risklerine ayrıca değinilmiştir. Her ekibin görev tanımları farklı olduğundan dolayı, farklı riskler göz önünde bulundurulmuştur. Tehlike, tehlikenin ortaya çıkmasını kolaylaştıran faktörler, alınması gereken önlemler ve sorulması gereken sorular şeklinde farklı bölümlerde farklı ekiplere ilişkin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine ilişkin açıklamalarda bulunulmuştur.
Sonrasında ekiplerin ortak risklerinin somutlaştırılmasıyla birlikte, işverenin ve ekip arkadaşlarının riski nasıl hafifletebileceklerini anlatan "Ortak Riskler" bölümü bulunmaktadır. Sonrasında iş sağlığı ve güvenliği bakımından hukuki sorumluluğa ve işçilerin haklarına değinilmiş, ardından bir iş kazasının söz konusu olması durumunda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine ilişkin tavsiyelere yer verilmiştir.
Risk yönetimi ve gerekli önlemlerin alınması aslında kolay gibi görünebilir, ancak setlerde kamera önünde veya arkasında çalışmamış bir hukukçunun film veya dizi setlerinde çalışan ekiplerin çalışma şartlarına ilişkin bir kural belirlemesi veya yorumda bulunması neredeyse imkansızdır. Dolayısıyla Rehber, işçilere olduğu kadar hukukçular için de değerli bir kaynak niteliği taşımaktadır.
Öte yandan Rehber'deki en çarpıcı hususlardan biri de, gelişmiş ekonomilerde üzerinde tartışılan stres altında çalışma ve psikolojik sağlığın öneminin vurgulanmasıdır. Böylece ortaya çıkabilecek riskin yalnızca fiziksel değil, psikolojik olarak da var olduğunu ve bir işçinin hayatının yalnızca işten oluşmadığını göstermiştir.
Comments